Her gün ya da iki üç günde bir ağrı kesici ilaç kullandığı için ağrı kesici bağımlısı olanların oranı hiç de az değil. Ağrı kesici bağımlılığından kurtulmak için arınma tedavisi şart.
Aşırı ağrı kesici kullanımına bağlı gelişen ''ağrı kesici bağımlılığı'' aynı eroin ya da alkol bağımlılığı gibi kişinin kendi kendine vazgeçemediği, tedavi gerektiren bir sorun. Ağrı kesici almadıklarında yoksunluk belirtisi çeken ağrı kesici bağımlıları, bu nedenle mecburen tekrar ağrı kesici almak zorunda kalıyorlar.
Anadolu Sağlık Merkezi nöroloji uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ertaş, ağrı kesici bağımlılığı hakkında sorularımızı yanıtladı.
Ağrı kesici bağımlılığı kimlerde görülür?
Aşırı ağrı kesici kullanımına bağlı başağrıları, migrenli kişilerde ortaya çıkabilen bir başağrısı. Yani önce kişide migren olması gerek. Migreni olanlar migren için veya başka bir nedenle, örneğin romatizması için veya vücudunun herhangi bir yerindeki bir ağrı için, sık, örneğin, ayda 10 - 15 gün ağrı kesici veya migren atak durdurucu ilaç kullanırsa migren sıklaşıyor ve ''aşırı ağrı kesici kullanımına bağlı başağrıları'' ortaya çıkıyor. Her migren hastasının potansiyel olarak taşıdığı bir özellik bu.
Bu bağımlılık kişide ne kadar sürede ve neden gelişir?
Migrenli insanların özelliği sadece baş ağrıları değil. Örneğin çoğunluğunda koku duyusu çok gelişmiştir, kokuları hemen farkederler ve ağır kokular, parfüm gibi, hemen rahatsız edebilir. Bunun gibi bir özellik olarak da, ağrı kesicileri sık kullanınca migrenlilerin beyinlerinde ağrıya karşı koymada gerekli yapılarda bir yıkım gelişiyor ve artık olur olmaz her şey migreni tetikleyebiliyor. Bağımlılık oluşunca migrenlinin ağrısının şekli de değişiyor. Çoğunlukla şiddetli migren ağrısı çeken bir kişi bağımlılık geliştiğinde daha az şiddetli, fakat başında daha yaygın ve sürekli bir baş ağrısından yakınır hale gelebiliyor ya da migren ağrıları değişmeden devam edebiliyor.
Aşırı ağrı kesici kullanımı nedir?
Tanı kriterlerimize göre kişinin 3 aydır ayda en az 15 gün başağrısı çekiyor ve ağrı kesicileri ayda en az 10 gün kullanıyor olması gerek. Ama bu, bağımlılığın 3 ayda geliştiği anlamına gelmiyor. Bağımlılık haftalar içinde bile gelişebilir. Ülkemizde de, Avrupa ülkeleri veya Amerika’da da, ortalama 100 kişiden (migreni olan olmayan herkes içinde) 2’si, her gün ağrı kesici kullandığı için başağrısı çekiyor, yani ağrı kesici bağımlısı. Yaptığımız bir değerlendirmede bağımlılık, eğitim düzeyi düştükçe artıyordu. Belki bu, sık ağrı kesici kullanımının sakıncalarından haberdar olmamakla, uyarıları yeterince dinlememek ya da dikkate almamakla ilgili olabilir.
Bu kişilerin toplumda ve özel hayatlarında yaşadıkları sorunlar neler?
Aşırı ağrı kesici kullanımına bağlı sürekli başağrısı çeken, yani bağımlı kişiler yalnızca ağrı yaşamıyorlar, unutkanlık, dikkat eksikliği, enerji eksikliği, yorgunluk, depresif durum, çarpıntı, baş dönmesi gibi şikâyetleri de oluyor. Tipik bir bağımlı gibi, ağrı kesici almadıklarında kriz geçiriyorlar ve bu kriz başağrısı şeklinde oluyor. En fazla bir iki gün dayanıyorlar ağrı kesicisizliğe.
En sık hangi grup ilaçlar kullanılıyor?
En çok alınan ağrı kesici grubunu romatizma ilaçları veya basit ağrı kesiciler oluşturmakla birlikte en hızlı bağımlılık yapan ilaçlar ergotamin içeren ilaçlar ve triptan grubu ilaçlar olmakta. Ergotamin bağımlılığında bundan daha uzun sürede kurtulunurken triptan grubu ilaçlarla bağımlılıktan kurtulmak daha çabuk oluyor.
Bu bağımlılığın yol açtığı riskler neler?
Ağrı kesici aşırı kullanımının riskleri de yüksek. Örneğin ergotamin grubu ilaçların kalp damarları dahil tüm damarlar üzerine uzun süreli daraltıcı etkileri var ve sık kullanıldıklarında bu ilaçlar çevre sinirlerde beslenme bozuklukları ve sonucunda nöropatilere yol açabiliyorlar. El, ayaklarda üşümeler, karıncalanma, uyuşmalar şeklinde sonuçlanabiliyor. Veya bu damar sorunları kalp krizine ve ölüme kadar götürebiliyor. Antiromatizmal ilaçlar aşırı kullanıldığında ise mide problemleri kaçınılmaz olabiliyor.
Tedavisi nasıl yapılıyor?
Bu hastalar iki üç hafta yoğun geçen temizlenme, arınma tedavisiyle iki ayda bu sorundan kurtuluyorlar. Hatta bazen birkaç haftada kurtulabiliyorlar. Bu tedavi olmadan hastaların kurtulması mümkün değil. Yani tipik bir bağımlılık tedavisi yapılıyo